Ülkemizde dün, bugün, yarın!
Çok değerli arkadaşlarım!
Sizlere bazı resmi bilgilerin belgelerini sunarak içinde bulunduğumuz durumu kısaca özetlemek istiyorum;
- Ülkemizde 15 yaş üstü nüfusun yaklaşık %40 okuma yazması olmayan, ilkokul ve ortaokul seviyesinde kültürel yapıya sahiptir.
- Coğrafyamız önemli bir stratejik konumda olduğu için ABD ülkemiz üzerinde 100 yıllık ileri stratejik plan uygulamasını nüfus yapımızın bu hassas noktası üzerine oturtmuştur.
- Bu plana göre devletimiz ABD nin ortadoğu ve asyadaki ileri karakoludur.
- Satranç oyunu gibi birçok hamleyle ortadoğunun petrol kaynaklarını bu ileri karakolu kulllanarak kontrol etmek istemektedir.
- Özellikle 70 li yıllarda bu karakolun daimi nöbetçileri olarak milliyetçi ülkücüleri görmekteydiler, fakat diğer taraftan bu en güçlü yapıyı zayıflatmak için, Türkiye’ye komünizim gelecek masalıyla bir taraftan SSCB’ nin ortadoğunun bakir toprakları ve akdenizin sıcak sularına inme planlarını deşifre ederken diger taraftan da halen amaçları anlaşılamamış TİKKO, TKPML, DHKPC, vs. gibi yapılanmaları oluşturarak bir ÜLKÜCÜ-DEVRİMCİ çatışmasını organize etmişlerdir.
- Bir taraftan ülkücü devrimci çatışmasıyla gelecekte devlet yönetecek olan nesli yorarken diger taraftan BOP ‘de kullanacağı nesli de din unsurunu kullanarak muhtelif kişi ve kuruluşlar marifetiyle yetiştirilmiş rezervler olarak tasarruf etmekteydiler.
- Ve nihayet 12 eylül 1980 de onlara göre bu ileri karakolun daimi nöbetçisi olan ÜLKÜCÜLER artık bütün bu gerçekler karşısında her geçen gün daha büyük bir azim ve bilinçle BOP planını bozmaktaydı. Kenan Paşa’ya düdük çaldırarak ikinci hamleye geçtiler. Artık SSCB ye karşı ABD bir adım önde götürmektedir ortadoğuyu işgal projesini. Türk gençliği zindanlarda, ekonomi tamamen dışa bağlanmış, devlete tamamen sızılmıştır.
- Türk milleti olup bitenleri anlamaya çalışırken diğer taraftan acılarını dindirmekle meşguldür.
- İşte bu hamlede 4 eğilim şarkısıyla ÖZAL’lı yıllar başlamıştır.
- Siyasi irade de 4 eğilim cilasıyla yeni araçlar kullanılmaya başlanmış, Devlet tamamen kuşatma altına alınmıştır.
- BOP rezervleri ekonomik güce kavuşturulmuş, üretenlerin elinden gecelik faizler uğruna arazileri alınmış ve tamamen bir tüketim toplumu oluşturulmuştur.
- Bu defa etnik masallarla yeni bir hamle başlatılarak yapraklarımız dalından koparılıp rüzgarlara bırakılmak istenmektedir.
- Devşirme siyaset yani dört eğilim cilası 10 yılda tamamen dökülmüş, millete ayar çekilmiş, eski siyasi tablolara geri dönülmüştür.
- Pimi çekilmiş bombaları kucaklarında bulan koalisyonlar uzun ömürlü kılınmamıştır.
- Her birisini rahmet minnet ve saygıyla andığım Bülent ECEVİT, Alparslan TÜRKEŞ, Necmettin ERBAKAN ve Süleymen DEMİREL’in vefatlarıyla gemi artık mürettebatsız denecek kadar sahipsizdir.
- Son 14 yılda BOP rezervleri artık iş başındadır.
- Türkiyede yeni bir kavim oluşturulmuş ve bu kavim Rize’de; “Ümmetin seni başkan yapacak…” naralarıyla RTE markalı bir peygamber ilan etmiştir.
- Esasen YECÜC ve MECÜC hikayesinin kahramanları uzaktan kumandayla muhtelif hamlelerde kullanılan satranç taşlarından ibarettir.
- ABD de siyasi ayar vanası olarak kullanılan FETÖ ile kavmi tarafından peygamber ilan edilen RTE ülkeyi istila yolunda ganimet paylaşımında kavga etmiş, ABD bu tutumları nedeniyle birini rehin almış ötekine de sürekli zoka yutturarak hasta düşürmüştür.
- Bu arada açılım masalıyla ülke mayınlanmış, ergenekon masalıyla TSK yıpratılmış, paralel şaşırtmacayla yargı çökertilmiş, sağlıklı olmayan siyasi yapılar şantaj kasetleriyle dizayn edilmiş, STKlar biata zorlanarak sindirilmiş, bütün bunların faturası cumhuriyet rejimine ve onun teşkilat yapısına kesilmiştir.
- Artık herkes sona gelmiştir. BOP rezervleri görevlerini tamamlamış ve ABD’ye rağmen kendi kendilerini BAŞKANLIK ödülüyle ödüllendirerek yeni türkiye adı altında bir ortadoğu ülkesi olma istekleriyle ayaklanmışlardır.
- 33 yıl önceki dört eğilim artık yerini 4 ayrı güç olarak bu coğrafya üzerinde kıyasıya bir mücadele içindedirler.
- 1) Tayyiban kavmi milisleri.
- 2) Kürt kelimesi altında hareket eden gayri milli unsurlar.
- 3) Türkiye Cumhuriyeti Devletinin resmi kuvvetleri.
- 4) Büyük Türk milletinin asli unsurları olan halk kitleleri.
- Bu dördüncü grup şu anda yok denecek kadar çaresiz ve bitap durumdadır. Adeta külleri havada savrulacak kadar sönmüş bir kor ocağı görünümündedirler. İmdatlarına bu günleri 1944 lerde görüp bu halin karşısında dimdik ayakta durarak bedeller ödeyen Milliyetçi Ülkücüler yetişmelidir.
- Ülkücülerin bir genel başkana ihtiyaçları yoktur.
- Ülkücülerin yeniden teşkilatlanmaya ihtiyaçları yoktur.
- Onların liderleri bedenen ebediyete intikal etmiş olsada ruhen her ülkücünün beyninde ve yüreginde yaşamaktadır.
- Ülkücülerin bu son oyunuda bozarak halkın küllerini üfleyip yeniden milli mücadele adı altında bir seferberlik başlatma misyonları vardır.
- Bunun için bir başbakan gereklidir.
- Bilge bir başbakan vizyon sahibi misyonu saglam, mazisi berrak, ati yi keşfedebilen, genç, dinamik, cesur yürekli, bozkurt yeleli bir başbakan.
- Sayın Devlet Bahçeli, Sayın Koray Aydın, Sayın Sinan Oğan, Sayın Meral Akşener, Sayın Servet Sazak ve çaycısından cumhurbaşkanı adayına kadar her ülkücü önemli bir degerdir.
- Bu isimlere gönül veren ülküdaşlarım da bu kutlu görevin belirleyicileri olarak benim için altın değerindedirler.
- Ortak akıl hepimizi doğru noktasında birleşmeyi emreder, doğru nokta; aklımızın vicdanımızın ve duygularımızın kesiştiği noktadır.
- Nefsimizi aklımızın emrine amade kıldığımız andan itibaren bütün detaylar aşılabilecektir.
- Kardeşlerim, ben ömrümüzün ilkbaharında meyveye duran çiçeklerimizin soldurulup döküldüğü günleri yaşayan birisi olarak diyorumki; Ömrümüzün sonbaharında dönüp dolaşıp omuzlarımıza binen bu görevi Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ Beyefendi ile daha isabetli bir şekilde yerine getirebilmek için diğer değerli isimlerin kendisinin sağında ve solunda yer alarak Sayın Devlet Bahçeli genel başkanımıza ziyarette bulunarak meşru ve yasal olan 19 Haziran kongresine davet etmelerini, hep birlikte hazırlanacak olan yönetim kadrolarıyla daha güçlü tek vücut olarak milletin karşısına çıkarmak gibi vijdani bir sorumluluğumuz olmalı.
- Aksi halde demek istemiyorum, düşünmek dahi istemiyorum.
- Sadece şunu söylemek istiyorumki; Aksi halde doğacak her sonuçtan dolayı her gün resimleriyle yeniden yüreklerimizi dağladığımız esasen hep bizlerle yaşayan şehitlerimiz, unutulan gazilerimiz zindanlarda heba olan gençligimiz velhasıl topyekün bir neslin vebali hep omuzlarımızda kalacaktır. Hakları helal olmayacaktır…
Selam, sevgi ve dua ile hoşçakalın…